Türkiye’de üretilip satışa sunulan veya yurt dışından ithal edilen ticari ürünlerin iç pazarda kolaylıkla dolaşımının sağlanması ya da ihracat amacıyla farklı ülkelere gönderilen ürünlerin takibinin yapılabilmesi, GS1 Türkiye’nin sunduğu barkod hizmetiyle gerçekleşiyor.
Perakende, tekstil, ilaç, kozmetik, hızlı tüketim malları, elektrikli ev aletleri ve daha birçok sektöre yönelik hizmet sunduklarını dile getiren GS1 Türkiye Genel Müdürü Elif Bilgehan Müftüoğlu “İlk kez 1974’te GS1 ürün numarası taşıyan sakız paketi kasada taranıyor ve bu tarama, modern alışveriş deneyiminin başlangıcı oluyor. GS1 (GlobalStandartlar1), 1973’te ABD’de kurulan Evrensel Ürün Kodlama ile 1977’de Belçika’da kurulan Avrupa Mal Numaralandırma Örgütünün 2005’te birleşmesiyle oluşan, 117 ülkede faaliyet gösteren bir oluşum. Ülkemizde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde 1988’de Milli Mal Numaralandırma Merkezi kuruluyor, sonrasında 2015’te GS1 Türkiye ismini alıp, 2017’den itibaren TOBB’un kurucusu olduğu vakıf tüzel kişiliği altında faaliyet gösteriyor. Bugün herhangi bir mağazadaki raflarda bulunan ürünlerin yüzde 99’unda barkodlarımız bulunuyor. Bu barkod numaraları, dünyada her gün 10 milyar kez taranıyor, yani 10 milyar kez kasalarda ‘bip’ sesi duyuluyor” dedi.
DİJİTAL PASAPORTA ENTEGRASYON
Son dönemde tüketicilerin ürün hakkında öğrenmek istedikleri bilgi talebinin arttığına, barkodla 7 bilgi verilebildiğini, karekodla ise daha fazla bilgi verilebildiğine işaret eden Müftüoğlu “Bu doğrultuda başlattığımız Ürün Verisi Yakalama hizmeti ile tüm satış platformlarında ürüne ait doğru ve güncel veri ile birlikte ürünün kaliteli fotoğraflarının olmasını sağlıyoruz” diye konuştu. “Ürün Verisi Yakalama hizmetinin devamı olarak 2027’de karekoda geçeceğiz” diyen Müftüoğlu, karekoda geçişle son kullanma tarihi yaklaşan bir ürünün kasadan geçemeyeceğini kaydetti. Müftüoğlu, şunları söyledi: Dönüşümle birlikte ambalaj üzerindeki bilginin yanı sıra üretim bilgilerinden seri numarasına, ham madde bilgilerinden varsa karbon emisyon ölçümüne kadar pek çok bilgiyi tek bir kodun içine gömebileceğiz. Dönüşümün temelinde tüketici güveni, gıda arzı yönetimi ve döngüsel ekonomi konseptlerinin getirdiği talepleri karşılamak yer alıyor. Böylelikle sektörlerin dijital dönüşümünü bir 50 sene daha güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Karekoda geçiş, 2024 – 2030 arası farklı yönetmeliklerle devreye girecek olan Avrupa Birliği Dijital Ürün Pasaportu regülasyonuna uyumu da sağlayacak. Bu pasaportta karbon emisyonundan tutun da ne kadar su kullanıldı, ürün nerede nasıl üretildi, çocuk işçi çalıştırıldı mı gibi ürüne ait pek çok bilginin yer alması gerekecek.
2 MİLYON FİRMA KULLANIYOR
Dünyada 2 milyondan fazla firmanın 1 milyardan fazla üründe GS1’i kullandığını anlatan Müftüoğlu “GS1 Türkiye, kurulduğu günden bu yana yüzde 85’i KOBİ olan üyelerinin dijitalleşmesi ve uluslararası standartları kullanarak yurt dışına açılması adına köprü görevi görüyor” dedi. Koronavirüs aşılarının GS1 numaraları sayesinde takip edildiğini ifade eden Müftüoğlu, bazı şirketlerin ürünleri farklı ülke kodlarıyla alabildiğini, karekodla ürünlerin hangi ülkede üretildiğinin de görülebileceğini söyledi.
ÖNDER ÇELİK